Yaratıcı Drama ve Hafızanın İnşası “Hatırladıklarımız Unuttuklarımızdan Arta Kalanlardır”

Yaratıcı Drama ve Hafızanın İnşası “Hatırladıklarımız Unuttuklarımızdan Arta Kalanlardır”

 

Hafızayı tanımlarken hayatımızın derinliklerinde yankılanan anılar bütünü ve zamanın içinden süzülüp kalan izlerdir diyebiliriz. Yılmaz Erdoğan’ın “Hatırladıklarımız unuttuklarımızdan arta kalanlardır” sözü, insanın engin belleğinin seçici doğasını ve deneyimlerinin kendi süzgecinden geçerek bireyde nasıl yer ettiğini anlatır. Bu açıdan bakıldığında, yaratıcı drama da bir hafıza olgunlaştırma süreci olarak değerlendirilebilir. Çalışmalar sürecindeki deneyimler, bireylerin hem kendilerine hem de geçmişlerine dair yeni anlamlar oluşturmalarına yardımcı olur.

 

Yaratıcı drama çalışmalarıyla hafıza şekillendirilebilir mi?

Yaratıcı drama çalışmaları birey için deneyimsel öğrenmeyi temel almaktadır. Katılımcılar, bir konuyu derinlemesine keşfedebilmek için doğaçlama ve canlandırma yoluyla sürece dahil edilirler. Ancak burada önemli olan, alışmaların o anı yaşatmaktan ibaret olmamasıdır. Sahne üzerinde geçirilen her paylaşım süreci, bireyin hafızasında yeni anlamlarla yer eder.

Bu süreçte denge unutulanların ve hatırlananların harmanlanmasıyla oluşur. Katılımcılar, kimi zaman unutulmuş duygularını yeniden keşfederlerken, kimi zaman da hafızalarında yer eden ancak anlamlandıramadıkları olayları doğaçlama ya da canlandırmalar aracılığıyla çözümlerler. Yaratıcı drama atölyesinde çocukluk anılarını canlandıran birey, geçmişine dair yeni yaklaşım açıları kazanabilir, kurgunun oluşturulduğu sahne de geçmişin yankılandığı bir alana dönüşür.

 

Unutulan ve hatırlanan anılar drama çalışmalarına nasıl yansır?

Hatırlamak ve unutmak arasındaki sınırlar yaratıcı dramayla esnetilebilir. Çalışmalar sürecinde rol yapan birey, doğaçlamalar ve canlandırmalarla bazen farkında olmadan kendi geçmişindeki olayların izlerini aktarabilir. 

Bu süreç bireyin kendi hafızasını bilinçli şekilde yönlendirmesine de olanak tanınır. Hatırlananlar ve unutulanlar arasındaki süzgeç, bazen bireyin farkında olmadan yaptığı seçimdir. Yaratıcı drama, bu seçimi daha bilinçli hale getirerek kişiyi içsel bir keşif alanına davet eder.

Çalışmalarda yaşanan her deneyim, bireyin zihninde farklı şekillerde iz bırakır. Bazı deneyimler güçlü bir etki bırakırken, bir kısmı da zamanla silinir. Ancak yaratıcı drama, bu sürecin bir bilinç alanı içinde gerçekleşmesine olanak tanır. Bazen eğlenceli bir an olarak kalırken, bazen de derin bir farkındalık yaratır.

Doğal olarak yaşananların tamamı hafızada kalmaz. Ancak içimizde iz bırakan yaşanmışlıklar gelecekteki bizi şekillendiren unsurlar haline gelir. Yaratıcı drama da tıpkı bu süreç gibi bireyin unuttuklarından arta kalanlarla kendisini inşa etmesine yardımcı olur.

 

Önceki BlogICF CCE Onaylı Yaratıcı Drama Teknikleri ile Koçluk Yetkinlik ve Becerilerini Geliştirmek
Sonraki BlogYaratıcı Dramayla İnsanlık Mabedi